28 Aralık 2008 Pazar

Ben gidip başıma belalar aramışım, o kalıp mevlasını bulmuş



Ben gidip başıma belalar aramışım
O kalıp mevlasını bulmuş…
Atilla İlhan



Kısa şiirlere bayılırım ben, kısa hikayelere de. Ben her şeyi uzun uzun anlatmayı severim ama kısa ve öz anlatılan her şeyi ben büyüler.

O yüzden bunu kısa ve öz deneyeceğim.

Kimse acı çekmek için sevmiyor. Kimse boşanmak için evlenmiyor. Kimse ölmek için doğmuyor ve kimse dönmek için gitmiyor…. Ama her güzel şeyin bir sonu var. Yok gezimin sonu gelmedi daha. O gidişin sonu yok zaten… Durakları var, molaları var ama ölene dek sonu yok. Bir kere gitti mi insan bir daha iflah olmuyor. Kafanda bir pencere açılmaya görsün, kapanmıyor.

Bir sabah kuaföre gidiyorsun, kafanda tapon bir topuz, hayalindekinden çok uzak, bi demet beyaz gülle süslenmiş… Makyajın biraz abartılı, senin günün çünkü bugün. Üstünde üşenmeyip annenle diktiğiniz beyaz dantel gelinliğin, evden çıkıyorsun. Her gün gibi aslında bugün de… Biraz abartılı her şey, yürümek biraz zor… Nikahtı tebrikti derken, hayalindeki tekneyle ve bütün sevdiğin insanlarla, bir yaz gecesi boğaza açılıyorsun. İçiyorsun, pasta kesip dans ediyorsun. Herkes mutlu, gülen, sevgi dolu yüzler. Damat hep bir yerlerde… Yukarıda hep…. Gece bitiyor her şey güzel, kafalar güzel…. Evine dönüyorsun.

Bundan tam 6 ay sonra bir gün, düğününe son anda istemsiz davet edilen bir kadının kocanın metresi olduğunu öğreniyorsun.

Ben de kısa ve öz bir hikaye anlatmak istedim sadece….

İşte bu ve benzeri anlarda git adı altında, afakanlara benzer ya da eskilerin dediği gibi iyi saatte olsunlar geliveriyor adama.

Derler ki zor zamanlar aydınlanma için en uygun zamanlarmış… E aydınlanırsın tabii. Salak olduğunu anlarsın en azından…

Toplarsın pılını pırtını, bizim manikürcünün tabiriyle, gidersin.
Ha onlar ananın evine gittin derlerse de sen Kathmandu’da uyanırsın…..

Kafan karışık, biraz ağlamaklı biraz aydınlanmış….
E ışık doğudan gelir…..
Ben de ışığın peşine gittim.
Kendi ışığımın….
Parıl parılmış, dünyayı aydınlatırmış istesem. Ben ne yapmışım?
Küçük odamı aydınlatmaya uğraşmışım senelerce.
Sonra fark ettim, karanlık, ışık yokken vardır sadece.
Yeter ki perdeler açık olsun……

Hiç yorum yok: